GEZİ; yurt içinde ve yurt dışında yapılır ki, yolculuk, seyahat aynı anlamdadır. Bir kimsenin gezip gördüğü yerleri yazı ile anlatan esere seyahatname denir. Seyahatnameler; tarih, coğrafya gibi bilimlerin yardımcı kaynakları arasındadır; eskidikçe önemi artar. Bilinmiyen,
görülmiyen bir yeri, bir memleketi, olayları, dekorları; manzaraları,
insanları, eşyaları, renkleri, lezzetleri, çalışmaları, yaşayışları,
gelenekleri içerisinde tanıtmak gayesiyle izlenimleri kaleme almıya
gezi yazısı adı verilir.
Gezi yazıları; gezilip
görülen yerlere dair bilgi vermek, o yerlerin güzelliklerini ve
görülmeye değer yanlarını göstermek amacını taşır. Usta bir yazarın bu
çeşit bir kitabını okuyan kimse, o yerleri, insanları, âdeta görmüş
gibi olur. Gezen bir insanın gözlem alam genişler. «Çok yaşıyan değil, çok gezen bilir» gerçeğine erişir. Çünkü, görmek, tanımak, kültürün en sağlam temelidir.
Gezi edebiyatı; insanların çok eski çağlardan beri merakla izledikleri bir kompozisyon türüdür. Uygarlıkların anlaşmasında, ülkenin diğer bir ülkeyi tanımasında büyük rol oynar. Ülkelerin,
eşsiz doğa, uygar güzellikleri, dünyanın her yanında çalışan, didinen,
savaşan insanların hayatı; örfler, gelenekler, günlük yaşayışlar,
şehirler, nehirler, çöllerin serapları, kutupların buzları vahşilerin
garip âdetleri, daha sayısız konular, seyahat edebiyatının
kaynaklarıdır.
Gezi
yazılarında, gezilen, görülen yerlerin ilgi çekici yanlarile başlıca
özellikleri belirtilmeli, okuyucuların daha geniş bilgi, görgü
edinmeleri için, karşılaştırmalar yapılmalı; her zaman, her yerde
görülebilen ayrıntıları anlatmaktan kaçınmalıdır.
İnsan
gezi sırasmda; bir çok yerler gezer, birçok insanlarla tanışır,
şehirler, müzeler, kitaplıklar, anıtlar, çarşılar, parklar, binalar,
sokaklar, okullar, hastaneler, tiyatrolar, sinemalar, matbaalar, gazete
idarehaneleri, manzaralar görür; coğrafya bilgisi artar, görüş
ufukları genişler. İşte bütün bunlar, hikâyedeki hareket planında olduğu gibi anlatılmalıdır.
Seyahatin izlenim ve gözlemini bellekte tutmak güç olacağı için, gezi boyunca not almak gerekir. Alman notlar, araya konarak, kişisel bir görüş, düşünüş ve duyuş açısından, hareket planına göre yazılmalıdır. Gezilen, görülen yerleri yazmak, gezi
yazılarının ana konusudur. Gezi yazılarında; yalnız görülen, duyulanlar
anlatılmalı; uydurma, yanlış fikirlere yer verilmemelidir.
Gezilen
ülkenin, görülen ve görülmeyen özellikleri; köy, şehir, okul, fabrika
hepsinin üstünde insanlar bilgili bir gözlemle ortaya konulmalıdır.
Yazarla birlikte gezilen yerleri, adım adım beraberce dolaşman,
insanlarla beraberce konuşup, onları beraberce dinlemeliyiz. Geziye
çıkmadan önce gidilecek, görülecek yerler hakkındaki yazdan okumak,
harita ve resimleri incelemek, onları daha iyi tanımamızı sağlar.